Sadeleştirme Üzerine
Bu kelime hayatımıza aslında doğru bir anda girdi. Gelin görün ki altında yatan temeli keşfetmek için çok küçüktük. İlkokul sıraları, kesirleri sadeleştiriyoruz.
Aşina olduğumuz bir tablo. Sorunun cevabını zorlu işlemler sonucunda başarıyla buluyoruz, ancak şıklarda yok.
- Ama hocam, işlemi doğru yaptım.
- Olmaz öyle, kesri sadeleştirince göreceksin cevabı.
Doğru sonuca ulaşmışken, neden daha sade bir cevap arıyorduk?
Çünkü rakamlar ne kadar karmaşık görünürse görünsün, aslında çok temel bir oranı ifade ediyorlar. O oranı bulunca o rakamların neyi ifade ettiğini de görmüş oluyoruz.
Şimdi o sıralardan çıkıp bulunduğumuz noktaya gelelim. Yürüdüğümüz yolda baş etmeye çalıştığımız problemleri, işin içinden asla çıkamayacağımızı düşündüğümüz köşeye sıkışmışlıklarımızı düşünelim.
Önce belli bir zaman sorunlarımızın karmaşıklığından yakınmamız kaçınılmaz, neden benim başıma geliyor ki bunlar ? Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor. Sonra bunu düşünürken aksiyon almamak üzerine kurulu bitmek bilmeyen bir pasiflik dönemi. Çünkü harekete geçemeyecek kadar çaresiz hissediyoruz, o kadar düğümlenmiş ki her şey.
Şanslı değilsek bundan sonraki hayatımızı bir domino taşı gibi etkileyen olumsuzluklar silsilesi.
Şanslıysak bir dönüm noktası var, kafayı kaldırma anı. Genelde ben bu çözümü daha önce neden düşünmedim afallaması ile bir aydınlanma. Peki gerçekten, neden düşünmedik? Cevap yola çıktığımız anda saklı.
Hayatımızdaki bütün problemler aynı anda çözülsün ve bir daha hiç uğramasın istiyoruz, ama koca bir yumağı büyük hamlelerle çözmeye çalıştıkça o yumağın gittikçe sarpa saracağını düşünemiyoruz. Yumağı parçalara ayırmak, problemleri sadeleştirmek bizi engelleri olduğundan çok daha büyük görme eğilimimizden alıkoyacaktır.
Bu sadeleştirmenin en iyi yöntemi problemi üçüncü bir kişiye tekcümleyle özetlemek olacaktır. Sonra gerekirse eline bir kağıt kalem almak ve bu cümlenin altında yatabilecek bütün sebepleri sıralamak. Kelimelerin gücüne inanın, onlar pek çok konuda inisiyatif almaya hazırlardır, yeter ki kafanızdaki olguları somut ifadelere dökün.
Bu sayede çıkış yolunun olmadığını düşündüğümüz durumların aslında çok basit hamlelerle çözüme kavuşabileceğini göreceksiniz.
Hatta biraz daha ileri gidelim. Hayatı sadeleştirmek konusunda ne düşünüyorsunuz? Duygusal karmaşaların, boğucu yaşam tarzlarının ve keşmekeş dolu şehirlerin içinde sahip olduklarımızı basitleştirmek aradığımız huzurun kaynağı olabilir mi?
Mutlu olma kavramını bu kadar ütopik ve ulaşılmaz kılan bütün görüşlerin aksine;
Sahip olduklarını sadeleştirmek hayata daha ait hissettirir.
Blog ailemize sen de katıl! | Podcast| Slack | Facebook | Twitter | Instagram
